
Erkin Tolga Sayilkan
Altın sırmalı tahtımda,
Milyonlar avucumda,
Sanıyordum ki bir hükmümle
Zaman dahi mütereddit olur,
Ezelden beri süren adımlarında…
Kılıcımla boyunları vuran,
Kalkanımla kafaları kıran,
Ey yüce Tanrı,
Sen mi ürkütüyordun bu insancıkları,
Yoksa kılıcımdan damlayan kan mı?
Bir buyruğumla diz çöker,
Bir diğeriyle ihya olurlardı.
Bir nazarım kelle alır,
Bir sözüm inşa ederdi şehirler.
Kazıttım ismimi kayalara.
Saraylarımın tepesinden,
Ok atardım bulutlara.
Bilemedim,
Bu günler de gelecekmiş.
Tacım boynumu eğdirecek,
Tahtım sırtımı incitecekmiş.
Toprak çağıracakmış beni.
Paslı kılıcım kırılacakmış,
Parıltısı solacakmış,
Elmaslarımın.
Şimdi sarayımın yerinde,
Sadece yıkık bir kapı.
Tarih kitapları dahi
Anmıyor artık adımı.
Bir zamanlar önümde
Varanlar secdeye,
Yiyenler benim soframdan,
Unuttular simamı.
Şimdi anladım ki;
En büyük anıtlar,
Rüzgârda dağılır bir gün.
Ve en yüce kralların dahi,
Bir kürek toprak kadar,
Bir hükmü kalır.
Fanidir insan.
Yaptıkları,geri kalan.






Yorum bırakın