Gençler, gideceğiniz bir yer var mı; yoksa sadece gidiyor musunuz?
Yolda – Jack Kerouac

BULUT ÇEVİRMESİ

,

Okuma Süresi

1–2 dakika

Gözde Alçekiç

Başkanım, ileride bulut çevirmesi var. 
Fazla yaklaşmış olamayız.
Icarus’un kanatları erirdi.
Her masalın sonunda kaybederdi Kirke,
Erkle olan baladını.

Nasıl olsun istersin hikayen?
İnsansız figürlü mü, imkânsız büyülü mü?

Figürler yatağımın altında,
Kapamış gözlerini görmemek için.
İnsanlar yatağımın üstünde,
İmkansız, büyüsüz.

Yarın güneş maratonu var.
Fazla içmesem diyorum ben bu gece.
Notus likörü sağdan.
Sirius tonik ortadan.
Sen kumralcello en soldan.

Çarpıldım bu gece yine.
Aynı kâinatı paylaştığımız,
Her püsküllü ay gecesi gibi yinelenen, bu ritüel.

Püsküller boğazıma sarılırdı,
Ben kendi kederime sarılırdım.
Sarmaş dolaş bir uzay ahtapotu gibi.
Yeni bir yıldız takımı sanki,
Size olan aşkımın beni getirdiği.

Yazıyor, yazıyor.
Aşkından uzay ahtapotu olan
Ay’ın üvey kızını yazıyor.

Katarlardı beni bir karnaval ekibine ya da
Kasaba kasaba gezip gösterilen halka.
— Kafeslerde kilitli,
Parmaklıkların boynuna sarıldığı, sadece… —
Bir aşkın ettiğini bir meczuba.

Aşk hastaneleri olmalı diyordum.
Kırık kalplerin alçıya alınacağı.
Uzanılacağı dev annelerin dizinin dibine.
Ayrılmaz bir uzvu gibi.
Perdeleri kapalı penceresiz duvarların,
Ayın görülmediği, kollarının her sinir ucunda hissedildiği fakat.

- Babalar ve kumrallar kızlarını hep üzer mi? -

Böyle bitiyordu,
İnce sazlı yağmurlu gecelerde anlattığım,
Dev uzvun ahtapot tutuşu
isimli hikayem.

Bir hastane tasviri, bir anne özlemi, birkaç cevapsız soru.

- Her aşk böyle bitmez mi? -

Yorum bırakın