Gençler, gideceğiniz bir yer var mı; yoksa sadece gidiyor musunuz?
Yolda – Jack Kerouac

HİÇBİR ŞEYDEN HİÇBİR ŞEYE YOLCULUK: HOŞÇA KAL HİÇBİR ŞEY

,

Okuma Süresi

2–3 dakika

Mehmet Pek

"Çok uzaklardan
bir yerler çağırıyor beni,
bir yerlere gitmeliyim..."
Kötü Şair Şerafettin Kaya

Bu dizeler karşılıyor bizi oyunun en başlarında. Bir garip kahramanın yolculuğu gibi… Ancak öylesine gerçek ve bir o kadar da yabancı bizlere. Kendisine Kötü Şair Şerafettin diyen kıymetli şair Şerafettin Kaya’nın İstanbul Büyükşehir Belediyesi Sahnesi’nde oynanan oyununu anlatacağım sizlere bugün. Tabii, çok fazla detay da vermek istemiyorum, zira aranızda gidip izlemek isteyen kıymetli okurlar olabilir. Bence kesinlikle gitmeliler, çünkü bu oyunda insanın yüreğine, yalnızlığına, aşkına, mücadelesine ve en çok da hiçliğine dair şeyler bulacaksınız kendinizde.
Oyun, tek kişilik bir gösteri. Oyunun yazarı, yani Şerafettin Kaya, aynı zamanda sahnede gösteriyor hünerlerini. İşin doğrusu, sahnelenen performans ve metin tamamıyla insanı yüreğinden ve ruhundan yakalıyor. Her bir bölümü şiir kokuyor, aşk kokuyor, yalnızlık kokuyor. Yaşam serüvenindeki bir şairi ama en çok da bir insanı izliyoruz sahnede. Yalnızlığa çözüm aramak, delilikle yoldaş olmak bir yandan… En ihtimalsiz olasılıklara anlamsız bahaneler bulup onlara sarılmak… Evet, bir şairin dik ve inatçı duruşunu izliyorsunuz bir saat boyunca. İsyanını, sevgisini, heyecanını sizler de oyuncuyla beraber yaşıyorsunuz. Belki kendinizden bir şeyler buluyorsunuz monologlarda, okunan şiirlerde. Yüreğiniz, ergimiş duyguların istilasına mağlup, dolup da taşıyor. Sonrasında kendinizi gözleri dolmuş bir halde buluyorsunuz. “Hiç” ne demek, “hiç olmak” ve bunun bedelini anlamaya çalışıyor insan izlerken. Kalabalıklara karışıp aslında yine o kalabalıklardan, rabarbadan ve en çok yalnızlıktan kaçıp ıssızlığa sığınası geliyor insanın.
Ama insana bunca dokunmasının yanı sıra, en çok da tebessüm ediyorsunuz izlerken. Şerafettin Kaya, enerjisiyle izleyiciyi resmen bağlıyor kendisine. Anlatımındaki o etkileyicilik, cereyan eden olaylarla bir araya gelince, “devamında ne olacak?” diye merakla da izliyorsunuz. Ancak yalnızlık ve hiçlik dediysem de karamsar bir oyun olduğu anlaşılmasın sakın! İçinde hiçlik kadar umut da var bu oyunda. Kaderini kovalayan, kendi köyünden yola çıkan bir gencin umut dolu mücadelesini de izliyorsunuz bir yandan. Tanıklık ettiğimiz hem tebessüm ettiren hem iliklerinize kadar hissettiren hem de çokça düşündüren bir serüven. Daha fazla şey söyleyip de bu güzide performansın büyüsünü kaçırmaktan imtina ediyorum.
Kesinlikle izlenmesi, hatta tecrübe edilmesi gereken bir oyun Hoşça Kal Hiçbir Şey. Kendinizden çok şey bulacağınız, bulamasanız bile birçok şey üzerine düşüneceğiniz, iz bırakan ve bu konuda da çok başarılı olan bir eser. Muhakkak izleyin ve izlettirin. Sevdiklerinizi alın yanınıza ve gidin bu oyuna. Kaliteli ve rafine bir tiyatro deneyimi yaşamış olursunuz.
Keyifli seyirler şimdiden.

Yorum bırakın