Gençler, gideceğiniz bir yer var mı; yoksa sadece gidiyor musunuz?
Yolda – Jack Kerouac

ÜŞÜMÜŞ ATLAS(TEFRİKA)

,

Okuma Süresi

1–2 dakika

Kötü Şair Şerafettin Kaya

Son aşk! İçimden tüm zamanları silen rujların bütün dudaklardan sildiği son aşk..  Kırık duyguların sonsuz aşkı.  Sen hep aklımdasın. Gözlerimi kapıyorum yuvarlak kızıl güneş ufukta saçmış rengini bulutlara. Gidiyor mu, geliyor mu? Geliyorsa, o sensin her sabah,  gidiyorsa sensizliğin karanlığı yalnızlık böğürtüsü. Sesim yırtılıyor, bildiğin gibi değil. Açmıyorum gözlerimi, hissediyorum dışarıda kar ve rüzgârın ıslığını. Hemen saklanıyorum içimde kaybolduğum yere. Beni bulmanı bekliyorum,.. Seni bekliyorum, gözlerimi kapatmadan gözlerinde dinlenmek için. Hadi, gel ve bul beni. Seni bekliyorum!

Son aşk, dinlendiğim gözleri açık bir uyku gibisin. Kuş sesleriyle tek başına yürümek gibi. Aklımda beni buraya getiren her şey, döneceğim birazdan. Sen evdesin, biliyorum ya da olacaksın. Yüzümde tabiatın tüm renkleriyle bana dokunacaksın. Hiç konuşmadan öylece bakışacağız. Hiç konuşmadan, dokunarak sevgiye ve İçimize akacağız bir fısıltı gibi. Elimi dudaklarına götürürken eğileceğim. Sen ise, saçlarıma kalbinden coşan sevgini bırakacaksın. Ben, doğrulup iki nehrin birbirine kıyılarını dokundurması gibi dokunacağım. Ne bir kurbağa ne bir kertenkele ürkecek telaşımızdan. Hala susuyoruz…

Hey son aşk, sensin kalbimdeki hüzünlerde bir rahatsızlık! Kalbimdeki ağrıda bir durulma. Meyve ağacından düşer gibi inen bir çocuk. Aklımdasın hep kalbim sana dokunuyor bütün yaralarım iyileşiyor. Dişlerimi sıktıkça sağırlaşan kulaklarım, artık onlar yok.  Sonsuz aşk, bir pınardan eğilip su içiyorum . Susuz değilim, içimdeki ısınma öyle istiyor. Boş yollar arıyorum, iki yakasında sıralanmış kavak ağaçları olan. Sen, ufuktaki kızıl güneş, gidiyor musun, geliyor musun? Ben, sana koşarak geliyorum, Her adımımda büyük bir boşluk. Korkuyorum, korkağım.  Kendime saklanıp duruyorum. Geri dönmekten ve senin gitmenden korkuyorum.  Havada kar, sokaklarda buz…  Ben içimdeki baharla buluştum! Bütün ömrüm sende dinleniyor. İşte, son aşk yağmurlarında yeni doğmuş bir çocuğun kokusunu hissediyorum. Bahar çiçeklerin, aşkların mevsimi. Sen oradasın ufukta kızıl, yuvarlak güneş. Gidiyor musun, geliyor musun? Korkuyorum, yalnızlık dilleniyor kendine. Kocaman bir düzlükteyim, burnumda beyaz papatyalı baharın kokusu… Sen uzak  aşk, sen geliyor musun? Uykum geliyor, sen de gel. Uzanıp uyumuşsun yanımda duymadım hiç gittiğini. Üşüme sakın, havada kar, sokaklarda buz… Parmağım burnunda bir bulutun yakındır, ıslatır beni. Güneş yuvarlak, sabah mısın, akşam mı? Sonsuz aşk, hayaletim oldu benim…

(Devam edecek)

Yorum bırakın