
FEDÂÎ
Hanidir bu mabedin yatmaya musallası
Zira bu can ve beden istirahat bekliyor
Hangi ayette yâ Rab, Lokman’ının şifası
Kanlı ağzıyla ceset avluda emekliyor
Derdim başım üstüne sarılmış tac-ı şerif
Karşımda, ki ulular cenneti vadediyor
Medrese-i Yusuf’ta çırpınan âşık herif
Kurumuş bir üzümden şarap icad ediyor
Ben sahipsiz değilim, sinemdedir yâr mührü
Dağlandım ayrılıkla, kefenim delik deşik
Yârimi hudutsuzca sevdiğimden ötürü
Şirke çarparak düştüm, alnım secdeye eşik
Kafamı vurmadığım bir duvar kalmayınca
Yâ Rabbi son silleyi sen aşk ettin yüzüme
Şimdiyse yalnızlığı kalbimi yıkayınca
Anladım ki hakikat acı gelmiş özüme
Kuluna yâr ettiğin nazlının verasına
Kalu beladan beri, koştum ve koşuyorum
Lakin ben o nazlının hasretim vefasına
Böylesine vefayı boşadım, boşuyorum.
Bana borçlusun yâ Rab, yâri geri ver bana
Herhangi bir hazine terazide denk değil
Bir İnşirah huzuru üfleyiversen cana
Zira benim sevgilim secdesiz melek değil
Bir divan tertip ettim binlerce cefa ile
Mânâsına ermedin, kalbine sezdirmedin
Bin divanı yaktın sen sade bir veda ile
Vefana erdirmedin, yaramı dindirmedin
Ey sevgili ömrünce hep berhudar olasın
Eğer nasip değilsen başkasın yâr olasın
Fedâî feda olsun, seni bekleyedursun
Allah seni korusun, Allah seni korusun
Âmin.






Yorum bırakın