
Dicle Işıklar
Kayıp tufanların dilinin ucundaki ilk çağrıları
Tutuklanan bir sanrının perileşen girdabı
İki kelimelik vedanın bu ilk sandığı
Veba olmuş toprakların sade yalınlığı
Toplanılan eşyaların beyazsız sakladıkları
Eskimeyen dostlukların garipleşen o bağları
Girdabın arasındaki kapıların tuzağı
Tutsak olan yaranın pörsük erbabı
Yakınlaşan iki insanın mahzun son çığlığı
Kaçacak bir yerin tozlu ıssız yazlığı
Düşünmeden konuşan bir kadının kırgınlığı
Mantıksız bulunan her kelimenin çılgınlığı
Pişmeyen bir kekin tuzlu damağı
Kapalı bir sandığın kekremsi ilk dansı
Siyah kıyafetlerin beyaz suçlu lekeleri
İpe asılı bir gencin son hakkı dargınlığı
Hayal edilmiş kırıklıkların keşkeleri
Dört duvar arasında peş beşe bakışları
Perdenin aralandığı güz ışıkları
Gecenin sahte yamalı düş kırıklıkları
Pembe bir tenin mor yankıları
Soyut bir göğün son umut taneleri






Yorum bırakın