Gençler, gideceğiniz bir yer var mı; yoksa sadece gidiyor musunuz?
Yolda – Jack Kerouac

VAHİY

,

Okuma Süresi

1–2 dakika

H. P. Lovecraft

Çeviren: Abdullah Emre Aladağ

Vadisinde ışık ve kahkahanın,
Dostane güneşin, altında parlıyor.
Ardından geldiği yer tamamlanmanın,
Her umut ya da düş orada başlıyor.
Neşeli ve de görkemli cennet bahçesinde
Aşağı çağırdı sevimli bir şekilde.
Güldüm ve oyalandım; dün.
İşte ruhum, galip geldi acıya.

Yeşil ve dardı benim vadim,
Tavlanmış, yemyeşil gölgeyle.
Güneşin süslediği, yek ahenk dereler
Açılıp parlayan görkemli korular
Ve huzur içinde, geceleri yıldızlar
Parlıyordu dalların arasında
Zühre, vakur ve melike gibiyken
Dökülür perilerin ışıltılı selleri.

Renkli çardakların arasında, orada
Cezp oldum, afyonun büyüsüyle
Otların, eğrelti otlarının ve çiçeklerin
Gelincik, floksa ve farekulağı…
Yattım uzun süre, büyülendim ve kurdum hayal
Memnundum doğanın cömert pazarından
Gölgeli parıltıyı işaretleyene kadar
Çekiyordum göğün ve daha fazlasının özlemini.



Hevesle yırtılıyor dallar
Temizledim yukarıdaki tüm boşluğu
Daha cesur bakışlara ve yükseklere kadar
Taradım Müşteri’nin çıplak göklerini
Tahmin edilemez derinler parlıyordu önümde
Muhteşemdi güneş arabasının ışıkları
Ateşli hayali kanatları taşıdı beni
En uzak yıldızın ötesine.

Uzanmak, nefes almak, dilemek ve özlemek için,
Seyre çıktı bu gösteri alayı
Boşunaydı izlemem, altın kürelerin akınını
Yuvarlak, göksel ışık kutuplarını.
Bir ay ışını merdiveninde, çılgınca
Tırmanmaya çalıştım cennetin uçurumuna.
Git gide daha bilge, git gide daha üzgün
Şekilde, sonuçsuz kalacaktı arayış…

Sonra, nafile bir çabayla
Tekrar döndürdü ruhumu dünyaya
Razıydım kaderimde bu olduğu için
Adil ama alçak bir yer için
Hoşnut yarınların latif düşünceleri
Geçmişteki huzurlu anlar gibi,
Dinlendirdi geçici hüzünlerimi
Durdu sonunda, tanrısız açgözlülüğüm.

Ama aşağı bakışım, dönüyor geri
Korkup kaçtı, gördüğü şeyden ötürü
Korkunç bir azap içinde yanıyor yamaçlar
Derenin gelgitinde korku:
Gölgeden arınmış kuytular için
Kirleten ellerimle
Parıldadı çıplak gökyüzünün altında ve düşündü
Kayıp, lanetli bir toprak misali.

Yorum bırakın