Gençler, gideceğiniz bir yer var mı; yoksa sadece gidiyor musunuz?
Yolda – Jack Kerouac

ÜSKÜDAR’DA BİR GECE

,

Okuma Süresi

1–2 dakika

Fedâî

Koynuma kıvrılınca gözlerin mahmur düştü

Nabzını dinledikçe aklıma tambur düştü

Kanunum hırpalandı, keman yayını söktü
Sazendenin elinden mızrap ve santur düştü

Gönül kasırlarında öyle inledin ki sen
Bî-sütun zirvesinden Ferhad'ın kambur düştü

Kapkaranlık gecede ışık doldu odama
Gözyaşımın şavkına gözlerinden nur düştü

Pamuktan zarif tenin yaktı göğüs ucumu
Yandı tüm günahlarım, işlenen kusur düştü

Dudakların dağladı lügatta ki yarayı
Örtüldü utançlarım, sözümden fütur düştü

Kalbime yazacaktım verdiğin her buseyi
Saymaya başladıkça, sayı ve küsur düştü

Söz ehliyim, şeydayım, gencim, delikanlıyım
Ayrılık vadisinde kahroldum, gurur düştü

Ahlakı unuttum ya, edebi şaşırdım ya
Yirmi yılın mirası, bildiğim düstur düştü

Emrini almak için, tırmandım günler boyu
Tanrı seni kıskandı, ben düştüm ve Tûr düştü

Vuslatın hisarını yıktı depresyonlarım
Bir goncacık gül için laleden huzur düştü

Akıl seninle canlı, mantık seninle vardı
Şairinin beyninde kaynayan şuur düştü

Gözlerinden başka bir nimeti istemedim
Oruca niyetlendim gel gör ki sahur düştü

Uğrunda yalvarmayı kendime şiar ettim
Dur sözüme binaen nefsine hep vur düştü

Öfkelenmek istedim, küsüp gitmek istedim
Çaresizlik öyle ki fedain mazur düştü

Yorum bırakın