
Ekrem Müftüoğlu
kara bozkır içinde yeşeren çiçekler
ela göğün göğsünden süzülen her zerreden
bir bilsen ne çok anlam var
dilin kemiği olsa durmaz
kemik dil bulsa susmaz
gönlünden ne koparsa gönlüme düşen
varsın kan kavmi ile geçsin ömrün
bir yanlışın bin doğrudan güzel
sanırlar sanrılar doğrular matematikçe çizilir
dağlar olmadan ovalar neye benzer
dirilmişçesine dik - ölmüşçesine kanlı
tanık olunan bir yamacın en tarihi kalıntısı
kilise mi kale mi seçmek ne mümkün
tırmanmak için her saat çok erken
sorularla şanlanır bilinen her gizem
öteğin bozkırda bir göz denirdi görünen
dün unutulmuş bir sözdü söylenen
bugün söylene söylene unutulmuş bir göz oldu
yarın bir söz ola ki görünen






Yorum bırakın