Gençler, gideceğiniz bir yer var mı; yoksa sadece gidiyor musunuz?
Yolda – Jack Kerouac

WEİRD TALES’İN EN ÜRETKEN 10 YAZARI

,

Okuma Süresi

6–9 dakika

Emre Can Doğan

Weird Tales dergisinin en üretken isimleri kimlerdir? Peki, bu neden önemlidir? Önemli olan ortaya çıkan sanat eserinin ki burada şiir ya da hikâye oluyor bu, kalitesi değil midir? O halde niceliği kimin umurunda? Weird Tales’in en üretken on yazarının listelendiği bu listeye bakın ve niceliğin nitelikle bağıntılı olup olmadığına siz karar verebilirsiniz. 

Sayım sistemi şu şekilde işliyor; İllustrasyonlar ya da dergide çıkan okur yorumları listeye dâhil olmadan sadece şiir, hikâye ve romanlar sayılmıştır. Eğer bir roman beş bölüm halinde tefrika edildiyse bunu beş ayrı görünüş olarak saydım. Yazar derginin iki sayı olarak bir sayısında yer aldıysa da o zaman iki kez yazmış olarak kabul ettim. Çünkü dergiler yayım tarihlerini kaçırdıklarında iki sayıyı birleştirip bir seferde basabiliyorlar. Yeniden baskıları da dâhil etmedim, aynı zamanda Kanada ve Birleşik Krallık sürümleri de ayrı olarak sayılmadı. 1923’ten 1954’e kadar olan orijinal Weird Tales sürümünde yer alan hikâye, roman ve şiirlerini hesaba katıp, Oriental Stories/Magic Carpet dergilerindeki yazarları dâhil etmedim. 

10-Otis Adelbert Kline

Kline, Mart 1923 tarihli sayıda yayımlanan The Thing of Thousand Shapes hikâyesinden başlayarak Frank Belknap Long ile birlikte Temmuz 1943’te yayımladığı Return of the Undead arasındaki zaman boyunca 37 kez dergide göründü. Edwin Baird’in ilk editörlük çalışması sırasında onun yardımcı editörlüğünü yapıyordu. Neden Weird Tales? Başlıklı klasik makalesini kaleme aldı, bu makale kısaca derginin bilimkurgu, fantazya ve korku türlerindeki ısrarını ve politikasını açıklıyordu. Onun karakteri Dr.Dorp aynı zamanda dergide yer alan ilk hayalet avcılarından biriydi. 30’lu yıllarda yavaş yavaş yazmayı bırakıp bir edebiyat ajanı haline geldi. Edebiyat ajanı kısaca yazarların eser yönetimi ve gönderiminden sorumlu kişidir. Hatta Robert E. Howard intiharından önce Kline ile bir araya gelip eserlerinin kendisinden sonra nelerde yayımlanacağını planlamıştır.

9-Frank Belknap Long

Kasım 1924’te yayımlanan The Desert Lich ila Mart 1951 tarihli sayıda yayımlanan The Mississippi Saucer hikâyeleri arasında toplam 42 kez göründü. Long ilk başta hikâyelerini sadece Weird Tales’a satıyordu ama zamanla pazarını genişleterek John W. Campbell’a, F.Orlin Tremaine’a satış yapan bir bilimkurgu yazarı oldu. Fantastic Universe dergisinin de editörlüğünü yapan Long’ın Weird Tales’a sattığı son hikâye komik bir UFO macerasıydı. Frank Belknap Long en çok Lovecraft’ın arkadaşı olmasıyla hatırlanır ancak bundan çok daha fazlasıydı. Buna bir korku çizgi romanı yazarı olması da dâhil. 

8-Manly Wade Wellman

Adını pek duymamış olabilirsiniz, bunun için sizi suçlayamam. 1927’nin Kasım sayısında yayımlanmış olan Back to the Beast hikâyesiyle 1953’ün Eylül sayısında çıkan Parthenope hikâyeleri arasında 55 kez göründü. Derginin yayın döneminin çoğunda düzenli olarak görülse de Wellman asıl çıkışını Dorothy Mcllwrath’ın yönetiminde olduğu zamanlarda yaptı. John Thunstone adlı karakterinin hikâyelerini yine burada yayımladı. Seabury Quinn ile birlikte Wellman dergide, Lovecraft’ın etksinin dışında ikinci bir yazar çevresi oluşturdu. Daha sonra F&SF dergisine satmak için Silver John hikâyelerini kaleme aldı, tıpkı Belknap Long gibi Wellman’da Weird Tales dışında dergilere hikâyeler sattı. Çizgi romanlar için hikâyeler yazdığı da oldu. 

7-Robert Bloch

Listenin bundan sonraki kısmı nispeten daha çok tanıdığınız ve 1935 yılından önce dergiye dâhil olmuş isimlerden oluşuyor. Robert Bloch’u en çok Sapık romanı ve Hithcock tarafından sinemaya uyarlanan siyah beyaz filmiyle hatırlarız. Ancak Weird Tales macerası çok daha çeşitli; Ocak 1935 sayısında The Feast in Abbey hikâyesiyle başlayıp, Ocak 1952’de yayımlanan Lucy Comes to Day hikâyesiyle bitiyor. Bu aralıkta Bloch toplamda 70 kez dergide gözüktü. 1938 yılına kadar da bilimkurgu, mizahi fantazya gibi dallarda yazan Bloch yalnızca Weird Tales’a satış yaptı. İlerleyen yıllarda genişleyen pazarına, bir romancı ve Hollywood senaristi olarak fazlasıyla başarılı olmasına rağmen ilk yuvası olan dergiyi hiç bırakmadı. 

6-Edmond Hamilton 

The Monster-God of Mamurth hikâyesinin 1926 Ağustos sayısından The Isle of the Sleeper hikâyesinin 1951 Mayıs sayısına kadar dergide toplam 92 kez çıkan Hamilton uzun yıllar Weird Tales’ın bilimkurgu tarafına katkı sağladı. Ancak 40’lı yıllarda fantazya edebiyatına kaydığı gözlemlendi. Onlarca yıl boyunca H.G Wells’e ününü kazandıran, tek olaydan oluşan olay örgülü istila hikâyeleri yazdı. H.P Lovecraft dâhil olmak üzere pek çok yazara ilham veren Hamilton dergi yönetimin hiçbir zaman hikâyelerinden birini reddetmesiyle övünürdü. Oysa dergi şu ya da bu sebeple en iyi yazarlarının bile hikâyelerini reddetmiştir. Daha sonra DC Comics’de Superman çizgi romanı, başka bir yayıncı içinse popüler bilimkurgu türünde Captain Future adlı bir çizgi roman yazdı. Tıpkı kendisi gibi bilimkurgu yazarı olan Leigh Brackett ile evlendi. 

5-Clark Ashton Smith

Smith şimdilerde Weird Tales’ın üç silahşorundan biri olarak anılır. 1927 Temmuz sayısında yayımlanan A Fable hikâyesi ila 1953 Eylül sayısında yayımlanan An Offering to the Moon hikâyesi arasında 103 kez dergide göründü. Kendi hikâyeleri için çizdiği çizimlerini de dâhil edecek olursak onun görünümü bundan da fazla olacaktır. Smith bir hikâye yazarı olduğu kadar şairdir de, zaten hikâye şiirinden sonra gelmiştir. Şiir onun için bilimkurgu, korku ya da fantazya hikâyeleri yazmadan önce de vardı, kendisine çoktan Kaliforniyali bir şair olarak isim yapmıştı. Bazı okurlar için Weird Tales’ın pulp yazarları içinde Clark Ashton Smith en kalitelisi ve en değerlisidir. Listede yer alan ilk beş ismin dördü de öyle, sadece bir numara bundan muaf. Bu da onu daha değerli bir isim yapıyor. 

4-Robert E. Howard

T-1925 Temmuz sayısında Fang and Spear hikâyesiyle başlayıp, 1951 Kasım sayısında Pigeons from the Hell hikâyesiyle biten, 108 sayılık Weird Tales macerasıyla Robert E. Howard listenin tanınmış yazarlarından başka bir tanesi. Howard şiirlerinin yanı sıra Atlantisli Kull, Barbar Conan, macera ve korku hikâyeleri de yazmıştır. Aslında macera dergileri için yazmak isteyen Howard hikâyelerini gönderdiği dergilerde çevrildikçe metinlerine fantastik, korku unsurları ekleyerek onları bir kez de fantazya dergilerine gönderiyordu. Howard eğer 1936’da kafasına sıkıp intihar etmemiş olsaydı, olağanüstü üretkenliğiyle bu listenin tepesinde yer alabilirdi. 

3-H.P Lovecraft

Ve işte en ünlüsü, şüphesiz. Temmuz 1954 tarihli sayıda yayımlanan Dagon hikâyesinden başlayarak August Derleth’in kendisiyle ölüm sonrası iş birliği yaptığı Temmuz 1954 tarihli sayıda yayımlanan The Survivor hikâyesiyle H.P Lovecraft’ın adı dergide tam 116 kez göründü.  Yaşamı boyunca 1923-1944 yılları arasında Lovecraft hiç ara vermeden, her yıl dergide görünmeye özen gösterdi. Yazara derginin editörlüğü bile teklif edildi ancak bu işi yapabilmek için Lovecraft kalabalık New York’a taşınmalıydı. Bu gözünü korkuttuğu için teklifi reddetti. Lovecraft’ın imajı her zaman için Weird Tales yazarlarının genel bir özeti kabul edilmiştir. Listemizdeki, ölümünden sonra şiirlere ve övgü dolu yazılara en çok konu olmuş yazardır. Aynı zamanda listedeki diğer yazarların çoğunu da etkilemiştir. 

2-August Derleth

1926 Mayıs sayısında yayımlanan Bat’s Belfry hikâyesiyle başlayarak, 1954 Temmuz sayısında H.P Lovecraft ile ölüm sonrası iş birliği yaparak ortak yazdığı The Survivor hikâyesine kadar Derleth dergide toplam 132 kez göründü. Pek şiir yazmadı ancak ortak yazımları da olduğundan listede kalabalık görünmesi normal sayılabilir. Başta H.P Lovecraft olmak üzere çeşitli merhum yazarların ölümleri sonrasında yarım kalmış hikâye ve romanlarını tanımlayarak dergilerde aktif olarak yer aldı. Bunun dışında mahlaslar da kullandı, Stephan Grendan bunlardan birisidir. Mark R. Schorer adlı başka bir yazarla ise ortak çalışmalara imza atarak Weird Tales dışındaki dergilere hikâye sattı. Derleth’in kesinlikle edebi hırsları vardı, okurlar genellikle onun Lovecraft olmasa dergide yer alamayacağını iddia ederler. Bu nispeten doğrudur, nihayetinde Derleth yazarın ölümünden sonra Arkham Döngüsünün adını Cthulhu Mitosu olarak değiştirdi. Lovecraft’ın edebi varisi olan Robert H. Barlow üzerinde Donald Wandrei ile baskı kurarak onu hem dergiden uzaklaştırdı hem de Lovecraft mirasını elinden aldı. Mitolojiyi yeni baştan yazdı ve yazarın yarım kalan işlerini tamamlayarak Wandrei ile birlikte kurup, Arkham House adını koyduğu bir yayınevinden yayımlanmasını sağladı. 

Yine de Lovecraft taklitlerinden önce de edebiyat dünyasında hatırı sayılır bir yere sahipti. İlk çalışmalarında da İngiliz hayalet hikâyesi yazarlarının yazdığı hikâyeleri taklit etti. Dergideki ilk hikâyesi olan Bat’s Belfry, Necronomicon’u olmayan bir Mitos hikayesi gibi okunabilir. İngiliz edebiyatındaki kurgulara hayranlığı onda da bir dedektif hikâyesi yazma isteği uyandırdı. Bu yüzden Conan Doyle’ın mirasçılarına yanaşarak onlardan Sherlock Holmes’ın maceralarını yazınsal olarak devam ettirme izni istedi. Ancak reddedildi, onun yerine tamamen orijinal bir karakter olan Solar Pons’u yaratıp kendi dedektif hikâyesini yazdı. 

1-Seabury Quinn

1923 Ekim sayısında yayımlanan The Phantom Farmhouse hikâyesiyle başlayan Weird Tales macerası 1952 Kasım sayısında yayımlanan The Chapel of Mystic Horror hikâyesiyle biten Seabury Quinn listemizin zirvesinde yer alıyor. Quinn’i bugün tanıyanların sayısı belki bir elin parmaklarını geçmez ama yaşadığı dönemde tartışmaz zirvelerden, çok okunan yazarlardan birisiydi. Herhangi bir konuda, herhangi bir yazarla sayılara vurmaya kalktığınızda daima Quinn kazanacaktır. En çok onun hikâyeleri kapağa çıktı, en çok hayranı olan, derginin en yüksek ücretleri yazar da oydu. 93 sayı boyunca devam eden Jules de Grandin adlı okült dedektiflik serisini tek başına, kimseyle ortak çalışma yapmadan yazıp tamamladı. Grandin kendisinin orta adıydı, daha sonraki yıllarda bir akrabası başka bir dergide Jules de Grandin’in parodisini yazdı. Asla şiir yazmadı yani listenin en başına gelmesini sağlayan 171 çalışmasının tamamı da hikâye ya da tefrika roman bölümleridir. Kurgusal ya da kurgu dışı pek çok metin üretti, Roads hikâyesi döneminde bir Noel klasiği haline geldi. İnsanlara Weird Tales’ın en popüler yazarını sorduğunuzda hemen Seabury Quinn’in adını veriyordu ve haklılardı. Fakat bu ün fazla sürmedi, dergi kapandıktan sonra Quinn’de bir daha eski şöhretini hiç yakalayamadı. 

Yorum bırakın