Gençler, gideceğiniz bir yer var mı; yoksa sadece gidiyor musunuz?
Yolda – Jack Kerouac

UYKULU KUYTU’YA SIĞININ

,

Okuma Süresi

2–4 dakika

Emre Can Doğan

Merhaba,

Sahir Mecmua’ya ve kendi köşem olan Uykulu Kuytu’ya hoş geldiniz! Edebiyat tarihi pek çok türden yüksek sanat eseriyle, acıklı ve hassas karakterlerle, yürek dağlayıcı ve göz yaşartıcı olaylarla doludur. Edgar Allan Poe’lar, Emily Dickinson’lar, Fuzuli’ler, Tolstoy’lar, Baki’ler ve daha kimler kimler gelip geçmiştir edebiyattan. Yanlış anlaşılmasın, bunların hepsi kötü yazarlardır ve yazdıkları da kötüdür, okunmamalı gibi şeyler söylemiyorum. Lafım çağdaşım olduğu halde onlar gibi yazmak isteyenlere, onlar gibi duygusal eserler meydana getirmeye çalışanlaradır. Öyle ya çağdaşım olmayan birisini nasıl eleştireyim?

Bu türden eserlerden o kadar çok var ki artık yeni bir tanesini meydana getirmek fuzuli bir iş haline geldi. Çünkü aynı olay, aynı karakter tipi ve aynı olay örgüleriyle meseleye sadece bir bence bakıştan ibaret kaldı. Postmodern eserler ise bunun ötesine geçiyor ama onların da yaptığı temelde öncekilere referanslar vererek yeni bulamaçlar meydana getirmekten ibaret kalıyor. Bulamaç diyorum çünkü en olmayacak eserleri ve dönemleri, düşünüşleri bir araya getirerek sırasız bir şekilde oradan oraya atlayarak yalnızca bir edebi bulamaç elde ediyorlar. Üstelik bunu da “Güneşin altında yeni bir şey yok” şiarıyla dile getiriyorlar. Mademki Güneş’in altında, yeryüzünde yeni bir şey yok, o zaman neden yazıyorsunuz? Sevim Burak’ın gazetelerden sözcükler kesip, iğneler yardımıyla perdelerine asarak cümleler meydana getirmeye çalışması gibi neden eskileri ıslayarak önümüze yeniden getiriyorsunuz?

Dergimizin burada amacı bilimkurgu, fantazya ve korkuya yol açmaktır. Fantazya adına çeşitli siteler, e-dergiler bulunuyor. Korku adına pek dergi bulunmasa da çeşitli atılımlar mevcut, podcast gibi. Bilimkurgu ise bu üç edebi tür içinde en çok rağbet göreni olabilir çünkü e-dergi, basılı dergi, podcast, internet sitesi vb çeşit çeşit yayınlara sahip. Peki diyebilirsiniz ki bu türlere ait bu kadar yayın varken siz ne demeye bu dergiyi ortaya atıyorsunuz. Kesinlikle ilk olma sevdasında değiliz, ortaya bu sevdayla çıkıp tek iddiası ilk olmak olanlar da var. Biz yol açıcı olma sevdasındayız. Sahir Mecmua’ya biçtiğimiz görev de budur. İkinci sınıf edebiyat ya da alt kültür diye küçük görülen bu türleri daha çok gündeme getirmek, onlarla ilgili gerek teorik gerekse de pratik eserlerin verilmesini sağlamaktır. 

“Neden Uykulu Kuytu?” diye soruyor olabilirsiniz; bu sorunun cevabını iki temel sebebe oturtmak mümkün. Bu sebepler temel olacak ve bir kaide gibi üzerinde azametle yükselecektir. Birinci sebep bu adın Washington Irving’in uzun hikâyesinden gelmesidir. Amerikan Edebiyatının ilk hayalet hikayesi yazarlarından biri olan Irving bu adda bir hikâye kaleme alır, sadece yirmi sayfadan oluşan bu hikâye günümüze kadar öyle popüler olur ki onu baz alan film ve diziler çekilmekte, hayran kitapları yazılmaktadır. Aynı zamanda bu uzun hikâye hem dergimizin hem de köşemin alanı hakkında da ipucu veriyor. 

İkinci sebebimiz ise ismin edebi yönüyle alakalıdır. Çok değer verdiğim ve yazarlığını yol gösterici bildiğim Edgar Allan Poe bir kitabını “Düşlerin tek gerçeklik olduğuna inananlara” diye imzalamış. Düşlerimizi ancak ve ancak uyurken görebiliriz. Bu yüzden Uykulu, çünkü bu sayfalarda sadece düşlerim olacak. Uykulu adı temel alacağım türlerin hayalciliğine vurgu yapıyor. Kendimize karşı gerçekten huzurlu ve dürüst olduğumuz anlar genellikle yalnız kaldığımız zamanlardır. Buradan da yola çıkarak Kuytu adına geliyorum. Umuyorum ki Sahir Mecmua da düşlerimizi birbirimizle paylaşabileceğimiz kuytu bir köşe olacak. 

Devir değişti. Artık edebiyat da değişmeli. Dergimizin edebi anlayışını göstermesi açısından yazıya bir şiir çevirisiyle son vermek istiyorum; Robert Ervin Howard’dan Şair. Okurlarımızın karşılaştırabilmesi adına da orijinal metniyle beraber alıntılıyorum.

Şair

Ruhum alev alev yanıyor

Tutkulu bir ateşle;

Ruhum alev alev yanıyor

Kalemime verdiği alevle.

Orijinali

My soul is a blaze

Of passionate desire;

My soul is a blaze

That sets my pen on fire.

14 Mayıs 2023

Yorum bırakın