Yılmaz Tümer

Hayat tablolardan ve çerçevelerden ibaretti, Tabloya sevgiyle baktım, Canlandı karşılığını nefretiyle körükledi, O Kıvılcımı kendime harladım, Buğulu gözlerle bana baktı. Kor Alevime su serptim, Sergimiz yanan oklarla kaplandı. Etrafımızdaki tablolar dirildi , Bize dolu gözlerle baktı. Fırça darbeleri şık ve özenle atılmıştı. Boyalarında ise sevgi, nefret, üzüntü, dostluk ve samimiyet vardı; Darbeler sert ve keskindi. Yıpranmış çerçevemi değiştirdim; Mutlu olmuştu güle oynaya. Hayal alemine dalmıştım onunla, Meğerse gerçekler saklanmış hayatın kara kaplı defterine. Tabloyu yırttım attım; Sergi sonsuz karanlığa büründü. Kendimde olan huzuru ve sevgiyi buldum; Gerçeğimi, saygımı ve güvenimi aldım. Ağacın kökünün toprağa sarıldığı gibi sarıldım karakterime ve duygularma. Yendim gerçekliği, değişimi ve olan biteni; Tek bir şey kalmıştı: o da değişmemek.






Yorum bırakın