Furkan Selim Türkkal

Çağımıza yapışan fason sevgiler Kırıntılarıyla devran döner Köşeleri yırtıldığında Bir feryat duyulur Lüks çığlıklar geçiyor üzerimden Elinize verilen tüm ipler Yaşam sevincinin habercisidir Çarpık çurpuk romantikler Sorulduğunda bana İşaret ediyorum akasya ağaçlarını Ve sedân gökyüzünde şimşeklerle İşaretlenmiştir Dertler eskir şu zamanımda Yeni olan yenileyecek bizleri Beyazlar karalandığında İnançlara tüm maşallahlar geçecek mi? Sendelenmiş yürekler kördüğüm ışıklarda Ayaklarımızın birleştiği yerde cam kırıkları Korunmuş olan ilelebet korunacaktır Eskilerde ellerde çiçekler vardı Yapaylık sardı dört bir yanımızı Yeni yetme çocuklara satacak çok hayalimiz var Bariyerleri kaldıralım çarpılacaklar çarpılmasın Düşler yakamızdan düşmeli Ya da en azından azaltılmalı renkleri Savaşlar kanla mı başlar kanla mı biter? Kan ortası hediyelikler sembolümüz olmalı Büyücü rüyasında kendine büyü yapıyor Büyücünün büyüsü sözlerime sekmiş Sevdamız çağa bir başkaldırıdır Şimdi soruyorum size Fason sevgiler de bir gün biter mi?






Yorum bırakın